Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasından sonra konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı Hitit Üniversitesi, İskilip Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Cemal Ekin yaptı.

Ekin konuşmasında İskilip Müftüsü İsmail Hakkı Efendinin Hacıkarani mezarlığında kabrinin bulunması, restore edilerek ziyarete açılmasına kadar olan süreci anlattı.

Ekin; “ İskilip Hacıkarani mezarlığında Mimari Restorasyon Programı olarak mezar taşı restorasyonlarına başladık. Çalışmalar esnasında vefatından 100 yıl sonra Kuvayı Milliye Müftüsü İsmail Hakkı Efendi’nin mezar taşına rastladık. Mezar taşındaki yazıdan yola çıkarak İsmail Hakkı Efendi’nin bütün seceresini çıkardık. Bir mezar inşaa ettirerek koruma altına aldık. İsmail Hakkı Efendinin Ali ve Nuri adında iki oğlundan biri olan Ali, 28 yaşında Çanakkale Savaşında şehit düşmüştür. Her kesimden insanımızın bu mezarı ziyaret etmesi beni çok mutlu etti.

Sayın Belediye Başkanımızdan bir ricam olacak. İsmail Hakkı Efendinin isminin yaşatılması için önemli bir yere, benim önerim TOKİ bir mahalle olursa ya da kendilerinin uygun gördüğü , takdir ettiği bir yere isminin verilmesidir” dedi.

Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu Çanakkale savaşından Cumhuriyete çok çetin savaşlar verildiğinin altını çizdi. Sarıkoyuncu; “Milli Mücadeleyi idare eden, halkı aydınlatanların başında bir numara Müftü İsmail Hakkı Efendi’dir. Halkı Atatürk’ün dediği gibi cami kürsülerinde, minberlerde, meydanlarda düşmanla mücadele etmenin dini bir görev olduğunu anlatmıştır. İsmail Hakkı Efendi vatan savunmasının dini görev olduğunu Peygamberimizin ifadesi ile vatan savunmasının imandan olduğunu iyi bir şekilde anlatarak halkı aydınlatmıştır. Öncülüğünde Müdafiyi Hukuk Cemiyeti kurulmuştur.

Müftü efendi aramızdan ayrılalı 102 yıl olmuş. Aradan bir asır geçmesine rağmen bizi bir araya getirmesi birlik ve beraberliğimizi güçlendirmektedir. Müdafayi Hukuk Cemiyeti Ankara, Ulus’ta bulunan meclisin yapımında İsmail Hakkı Efendinin kurucusu olduğu İskilip Müdafayi Hukuk Cemiyeti 24 bin 67 kuruş, 20 para Ankara’ya göndermiştir. En çok para gönderen yer İskilip olmuştur. Burada İsmail Hakkı Efendinin önemli rolü vardır. İşgal yıllarında düzenlenen mitingle İzmir’in işgalini protesto etmiştir” dedi.

Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu sözlerine şöyle devam etti; “Bizlerde İsmail Hakkı Efendi ile iftihar ederiz. Pek çok din adamımız cephede düşmanla çarpışmış, şehit olmuştur. Atatürk çok vefalı olduğu için Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk makam arabasını Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekci’ye tahsis edecektir. Genel Kurmay Başkanının maaşı  150, Diyanet İşleri Başkanının maaşı ise 155 Liradır. Dolayısıyla İsmail Hakkı Efendi’nin milli mücadelede, kurtuluş savaşında üstün hizmetleri olmuştur. Ruhu şad olsun.

Mücadele bitmemiştir. Bu mücadele devam etmektedir. Cumhuriyet kuruldu. İzmir suikastı, Menemen olayı, 27 Mayıs, 11 Mart, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz arka arkaya devam ediyor. Yine 80’den sonra Ermeni meselesi, Kürt meselesi, Atatürkçü, Anti Atatürkçü, laik, anti laik, dindar, dinsiz, mülteci, başörtülü, başörtüsüz. Hepsi bölme parçalamadır. Bu emperyalizmin oyunudur. Savaş meydanlarında istediklerini elde edemeyenler sahnededirler. Artık 15 Temmuz’un arkasında kimler olduğunu öğrendik. Alevi-Sünni meselesini de emperyalistler, düşmanlar çıkardılar. Tarih kitaplarında Vakayı Hayriye olarak okutuldu. Onu diyen kimdir? Emin Oktay, Emin Oktay kimdir? Ermeni asıllıdır.

Sarıkoyuncu İsmail Hakkı Efendi gibi değerleri insanların unutmaması için öğretmenlerden öğrencilere bunların anlatılmasını istedi.

Program sonunda konuşmacılar ile Kaymakam Ramazan Polat, Belediye Başkanı İsmail Çizikci, Jandarma Üsteğmen Hakan Güven, Emniyet Müdürü Önder İstanbul, İlçe Müftüsü Şuayip Güllü ile beraberindekiler İsmail Hakkı Efendinin Hacıkarani’de bulunan mezarını ziyaret ederek dualar okudular.